bugün

entry'ler (1418)

özge ersu

"Gidemediğiniz yerlere, yaşamadığınız zamanlara ruhunuzu götüren program"ı Laterna ile tanıdım ilk onu 7 yıl önce.

Sesinin her vurgusu ile sözcüklerde akıyordu kusursuz Türkçe'si ile. Sadece ruhu götürmüyordu, hissettiriyordu neredeyse teninde damağında kulağında kirpiklerinde.

Anlatım sunum aktarım yaşatım fiillerini bir dinleti ile bu ademoğlundan başkası daha güzel yapamazdı kesinlikle. Mekanın ve müziğin edabiyatı sözcüklerle ancak böyle kusursuzca parçalanabilirdi.

Tarih müzik turizm gezi programı denip geçilemezdi. Yaşatıyordu tüm olanı olmayanı bilineni kimsenin bilmediğini. Yöredeki yerel babannenin modern meraklı güzel kız torunu bulamazdı o büyüleyici ayrıntıları, dans ettiremezdi o müziklerle.

Sonra görebilmeye başladım onu ekranlarda. Sadece sesiyle değilmiş mucizevi anlatımı beyefendinin. Konuşurken bir emek var yüzünde çıkan sözcükleri hissettirmeye dair. Öyle uzuvlarını da şov yaptırmadan hem de, sakin dingince.

Bizzat fiilen katılma şansım olmasa da kendine, lütuftur ki şimdi daha erişilebilir yazılı/işitsel/görsel/sosyal medya ile.

Tanrının yarattığı güzel insan. Kısa hayatlara renk kattığın için kutlu ol kutlu kal.

doğduğundan beri etek tıraşı olmamış insan

(bkz: koku)
(bkz: stinks!)

doğduğundan beri etek tıraşı olmamış insan

uzak doğulu**insanların çoğunluğudur.

okul şarkıları

(bkz: twinkle twinkle little star)

okul şarkıları

daha dün annemizin'in en ünlüsü olduğu şarkı kategorisidir.

sözlük yazarları yaş ortalamasının düşmesi

açılan başlık ve girilen entrylerden de rahatça anlaşılan değişim.
olumsuz değişim olup olmadığı tartışılsa da, farkedilir bir değişim olduğunu eski veya yaşça abi/abla yazarların rahatça farkettiği durumdur.

soykan restoran

Beşevler mah. lefkoşe cd. no.4 olarak adresi güncellenen restoran.

kanı

ikna olan kimse.
kanaat getiren kimse.
inanan, yetinen kimse.

ikna etmek

kani kılmak, kanaat getirmesini sağlamak anlamına gelen fiil.
(bkz: kani)

sevgiliye takılan lakaplar

(bkz: amuş)

sunshine hotel

bordum bardakçı'da bir butik otel.
uygun, sıcak ve şeker.

sunshine

bordum, bardakçı'da bir butik otel adı.

parachute

(bkz: ölüdeniz)

carlott

chicago'ya master yapmak için gidip sözlükten uzak kalan yazar.
(bkz: armel carlott)

mardi gras

(bkz: sydney gay and lesbian mardi gras)

sydney gay and lesbian mardi gras

sidney'de her yıl büyük bir coşku ile yapılan, eşcinsel geçit töreni ve festivalidir. rengarenktir.

aşk

sevmektir, ama en çok sevmektir, fiili sadece bir kişiye yüklemektir.
bir kişiye yükleyince de diğer herkes az sevilir.
Yalnızlaştırır aslında aşk. ama aşık yanındaysa yalnız değilsindir.
hiç kimse onun kadar mutlu edemez. tabii hiç kimse de aşık olunan kadar mutsuz edemez.
nesinin sevildiği bilinmez aşık olunanın. mantık aranmaz. hissedilir, tüm hücrelerle.

alanis morissette

radyoda ilk duyduğum narcissus şarkısının ilk cümlesi olan
"Dear momma's boy I know you've had your butt licked by your mother"
ile tanıyıp hayranlandığım içten kadın.

sertab erener

hastalığı sebebi ile kalın bağırsağı alınmak zorunda kalan şarkıcı.

güzelyalı

(bkz: otantik otel güzelyalı)